Çorlu Avrupayakası Gazetesi

Admin Admin

Seni Üzen, Yaşadiğin Olay Değil; O Olaya Atfettiğin Anlamdi.

Admin Admin

[email protected]


Her birey doğumundan itibaren bulunduğu çevrede gördüğü, duyduğu her şeyi doldurur çantasına. Bu dolum kimi zaman seçerek, bireyin kendi süzgecinden de geçerek gerçekleşir; kimi zamansa sorgusuz sualsiz alır çantadaki yerini. 
Tüm bunlarla birlikte bireyin elinde artık iki şey vardır : BEN ve ÇEVRE. Birey edindiği ve edinmeye devam ettiği tüm bilgilerle kendi ve çevre hakkında inançlar geliştirmeye başladığı bir süreç içerisindedir. Bu süreçte birey kendi için “yeterli, başarılı, sevilmeye değer, eksik, yeteneksiz ya da sevgiyi hak etmeyen” gibi sıfatlar edinirken bulunduğu çevre de onun için güvenli ya da güvensiz konumdaki yerini alır. Temel inançları oluşturan bu sıfatlar doğrultusunda bireyin bilinçdışı düşünceleri gün yüzüne çıkar.

•Benden ayrılması benim sonum olur.
•Sunumda hata yaparsam her şey berbat olur.
•Sınavım iyi geçti, çünkü sorular kolaydı.
•Kötü hissediyorum, demek ki ilişkimiz kötü.
•İki gündür görüşmüyoruz, artık beni istemiyor.
•Sınavı geçemedim, başarısız biriyim.

Örnekler uzar gider. Karşılaştığımız her durum karşısında başta kendimize ve çevremize atfettiğimiz inançlar doğrultusunda düşünceler oluşturmaya başlar; bu düşünceler doğrultusunda ortaya çıkan duyguları yaşarız. Bu yüzden aynı olay, farklı kişiler üzerinde farklı tepkilerle sonuçlanabilir. Bu yüzden senin canını çok yakan o olaya bir başkası sadece gülüp geçebilir. Bu yüzden sana çok basit ve önemsiz gelen bir durum, bir başkasının hayatının merkezinde yer etmiş olabilir. Yaşadığın her duygu, sana o duyguyu yaşatan olaya yüklediğin anlam, o olay hakkında oluşturduğun düşünceden ibarettir. Bu durumu fark etmek her ne kadar kolay olmasa da, düşünceni değiştirdiğinde duygunun da beraberinde nasıl değiştiğini fark edeceksin. Seni en çok etkileyen kişinin yine sen olduğunu keşfedeceksin.


                                          

Yazı 911 kez okundu

Admin Admin Köşe Yazıları