Çorlu Avrupayakası Gazetesi

Begüm Şişman Tufan

Ergenlik Üzerine

Begüm Şişman Tufan

[email protected]

Ergenlik, duygusal iniş ve çıkışların sık sık meydana geldiği bir zamandır.Yaşça küçük ergenler kendilerini bir an dünyanın zirvesinde diğer bir an ise yerin dibinde hissedebilirler. Duygularını nasıl ifade edebileceklerini bilmeden çok fazla surat asarlar.Çok az bir tahrikle ya da hiç tahrik edilmeden, hoşa gitmeyen duyguları diğer kişiye yansıtarak ebeveynlerine ya da kardeşlerine patlayabilirler.

      Bu dönemde ergenler kim olduklarına, nasıl biri olduklarına ve yaşamda ne yapacaklarına karar vermekle karşı karşıyadır. Mesleki rollerden, romantik rollere dek çok sayıda yeni rolle karşılaşırlar.Kimlik arayışlarının bir parçası olarak ergenler psikososyal moratoryum yaşarlar. Bu, çocukluk döneminin güvenliği ile yetişkin dönemi özerkliği arasındaki dönemdir. Bu zamanlarda yaşanılan çelişkili roller ve kimliklerle başarılı biçimde başa çıkabilen gençler canlandırıcı ve kabul edilebilir bir benlik duygusu ortaya çıkartırlar.Fakat, kimlik krizini başarılı bir biçimde çözümleyemeyen ergenler içe kapanır ve kendilerini akran ve ailelerinden yalıtırlar, ya da akranlarının dünyasına dalarak kimliklerini kalabalıkta kaybederler.Bu moratoryum süresince ergenler farklı roller ve kişilikler denerler. Bir an tartışmacı, diğer bir an işbirlikçi olabilirler.Bir gün derli toplu, diğer bir gün özensiz giyinebilirler.Bir hafta bir arkadaşını severken,ertesi hafta ondan nefret edebilirler.Bu kişilik deneyleri ergenlerin dünyada kendi yerlerini bulmada planlı çabalarının bir parçasıdır. Ergenliğe eşlik eden hazır cevaplılık, asilik ve hızlı duygudurum değişimleri karşısında ebeveynler şaşkına döner ya da öfkelenir. Fakat ebeveynlerin , ergenlere farklı roller ve kişilikleri araştırmak için zaman ve olanak sunmaları çok önemlidir.

     Araştırmalara göre, beşinci sınıftan dokuncu sınıfa doğru, hem kız hem de erkeklerin ‘ çok mutlu olma’ durumlarında %50 oranında,bir azalma olduğu bulunmuştur.( Larson ve Lampman-Petraitis,1989).Bir testten alınan düşük puan, cüzdanını kaybetme ve bir arkadaş ile çatışma tüm bunlar tetikleyici unsurlar olabilir. Ergenler tarafından belirtilen günlük stresli olayların çoğu kişiler arası ilişkileri, özellikle de ebeveynler, akranlar ve romantik partnerlerle çatışmayı içermektedir.(Seiffe-Krenke, Aunola ve Nurmi, 2009)Kız ve erkek ergenlerin, okulla (iyi not alamama),ebeveynleriyle(ebeveynleriyle kavga etme), kendisiyle ilgili problemlerle(görünüşünden hoşlanmama),eğlence(yeterli parasının olmaması)ve gelecekleriyle (işsiz kalma) ilgili konularda stres yaşantıları arasında bir farklılık yoktur. Ancak kız ergenler ilişki stresine daha duyarlıdır ve akranlarından yardım almayı da içeren stresle başa çıkma stratejilerini daha aktif kullanır.

     Bu dönemde yetişkinler, sıklıkla değişen ruh halinin, ergenliğin normal bir yanı olduğunu fark etmeleri ve çoğu ergenin sonunda karamsar zamanları atlatıp daha yetkin yetişkinler olacağını öngörmeleri gerekir. Başkalarından alınan destek stresle başa çıkmanın önemli bir yönüdür.Aile üyeleri, arkadaşlar ya da uzman psikolog gibi başkalarına olan yakın ve olumlu bağlanma, ergenlerin yaşamlarında devamlı bir koruyuculuk üstlenir.( Shaver ve Mikulincer, 2012)

Adolescence, ( John, W. Santrock )

Yazı 11092 kez okundu

Begüm Şişman Tufan Köşe Yazıları